29 Kasım 2007 Perşembe

Kriz Yönetimi


Kriz beklenmedik, hızlı hareket eden ve her hangi bir hazırlıkyapılmadan karşı karşıya kalınan, aniden gelişen, ve örgüt için iyi değerlendirilmezse çöküş, iyi değerlendirilirse bir fırsat anlamına gelebilen bir durumdur. Kriz sözcüğü Yunanca ayrılmak, karar almak anlamına gelen Krisis kelimesinden gelmektedir. Sözlükte ise daha iyi ya da daha kötüye gitmek için dönüm noktası tanımlaması yapılmıştır.
Kriz, bir kurumun ya da işletmenin muhtemel tehlike durumlarında kendi amaçlarını kabul edilebilir bir maliyetle karşılamaya çalışması süreci olarakta tanımlanabilir. Kriz durumlarında etkili bir yönetim, devletin ya da işletmenin kayıp ve kazançlarının büyüklüğüyle yakından ilişkilidir. devletin ya da işletmenin karşı karşıya kaldığı fırsat ve tehlikeler, kriz yönetiminde belirleyici rol oynar.
Krizler, aniden gerçekleşen ve gelişip yerleşen olmak üzere ikiye ayrılır. Bu krizlerin oluşma sebepleride iç faktörler ve dış faktörlerdir.
Dış Faktörler: Deprem, sel basını gibi doğal afetler, yaşanılan toplumun kültürel ve sosyal değerleri ile birlikte oluşan farklı müşteri talepleri ve beklentileri, teknolojik yenilikler, ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılar, karalama, soygun v.s. İç Faktörler: Yönetici problemleri, rekabet, şirketin oturmuş bir kurum kimliğinin ve kültürünün olmaması, var olan kimliğin ve kültürün çalışanlar tarafından bilinmemesi ve benimsenmemesi, yönetim, motivasyon eksikliği v.s.
Krizlerin öncelikli olarak saptanması, bunlara yönelik eylem planlarının geliştirilmesi ve bu planlarının zaman içerisinde güncelleştirilmesi bir kriz meydana gelmesi durumunda kuruluşun krizi çözmede ve kamuoyuyla olan ilişkilerini normale çevirmede etkili olacaktır.
Kriz yönetimi, olabilecek sorunların önceden tespit edilmesi, önlenmesi ya
da sonuçlarının sınırlanmasına yönelik adımlar atmak yerine ortaya çıktıklarında
tepki gösterilmesi olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılabileceği gibi
krizlerin önceden kestirilmesi ve oluşmasını engelleyici ya da
durdurulamadığında sonuçlarını kısıtlayıcı adımların atılması gerekmektedir.
Kriz yönetiminin kurumun imajı ve hedef kitleyle iletişimin zedelenmemesi
için gerekli olduğu belirtilen tanımda ise, kriz yönetimi
beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve kötü sonuçlar doğurması muhtemel bir
durumda, yani kriz anında, kurumun imajının yara almaması, hedef kitleleriyle
iletişimin zedelenmemesi için yapılan bilinçli ve programlı halkla ilişkiler
çalışmalarıdır.
Her kriz kendi içinde fırsat bulundurmaktadır. Yönetimlerin bunu bulup ortaya çıkarması gerekmektedir. Başta çalışanlar olmak üzere, müşteriler, medya, tedarikçiler, bayiler, yatırımcılar gibi birimlerin uzun süreli güvenini ve sadakatini elde edebilecek kurumsal itibar bire bir iş sonuçlarına yansıyacak ve bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Oluşturulan başarılı bir kurum kimliği ve kurum kimliğinin içerisinde kriz yönetiminin yer alması yani önceden krize hazırlıklı olmak, kurumun ortaya çıkabilecek krizlerle mücadele etmesini kolaylaştırabileceği gibi diğer rakip firmalara karşı avantaj elde etmesini de sağlamaktadır.Bir anlamda kriz yönetimi tanımlanırken, belayı, felaketi veya problemi fırsata dönüştürme mücadelesi olarak tanımlanır. Krizler iyi yönetilirse bir fırsattır. Bir kriz ortamında, iyi değerlendirilemeyen fırsatlar
çevrenin, kamunun tereddütte kalmasına ve örgüte olan güvenin sarsılmasına
yol açmaktadır.
Kriz yönetiminde kaybedilebilir tüm riskler kesilip atılır, kurtarılabilecek çoğunluk hesabı yapılır. bu yüzden kriz esnasında kayıplar normal zamana göre çok yüksek noktada olacaktır. Kriz yönetimi esnasında çözüm planlarının biribirine karşı avantaj ve dez avantajları gibi konularla kesinlikle uğraşılmaz vakit nakittir ve boşa geçen her an kaybı büyük ölçüde arttırır.

1 Kasım 2007 Perşembe

Özgeçmişim / My Bio

Adım Mustafa Eren Sakarya. 1984 yılında İstanbulun şişli ilçesinde doğdum. İlk öğrenimimi sırasıyla Kazım Karabekir İlköğretim Okulu ve İstanbul St.Joseph Fransız Lisesinde tamamladım. Kartal Burak Bora Anadolu Lisesi'nden 2003 yılında mezun oldum. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi İletişim Bölümü son sınıf öğrencisiyim. Eskişehir 222 park ta organizasyonda, Cumhuriyet Gazetesinde spor muhabiri olarak çalıştım. yaptığım 3 haber ve çektiğim bir fotograf gazetede çalıştığım süre boyunca yayınlandı. Ayrıca 2006 Fransa Bisiklet Turu ile ilgili çevirileri yaptım. İlgi alanlarım spor ve müziktir. 1997-2002 yılları arası Beşiktaş, Marmara Koleji, Fenerbahçe ve İstanbul DSİ gibi takımların altyapılarında lisanslı olarak basketbol oynadım. 2004 senesinden beri bateri çalmaktayım. Cd, kaset ve plak arşivi yapmaktayım. İyi derece Ingilizce ve Fransızca bilmekteyim.

My name is Mustafa Eren Sakarya. I was born in Şişli/ İstanbul in 1984. Firstly, I studied at Kazım Karabekir Primary school and İstanbul St.Joseph French High school. I graduated from Kartal Burak Bora Anatolian High School. Now Im studying in Anadolu University, Communication Sciences Faculty, Communication Department. This is my last year at University. I worked in "222 park" and "Cumhuriyet Gazetesi". In Cumhuriyet Gazetesi, I worked as a sport journalist. 3 of my news and 1 of my photos was published while I was working. However, I did translations from French to Turkish the news about "La Tour De France". I m interested in sport and music. Between 1997 - 2002 years, I played basketball in several clubs like Beşiktaş, Marmara Koleji, Fenerbahçe and İstanbul DSİ in U-18 teams as a professional player. I have been playing drums since 2004. I'm a collector of cd, tape, 12",7", and picture lps. I can speak English and French intermediate level.